Translate

19 Ekim 2009 Pazartesi

KU ESHTE VOTA İME



Gürkan BİÇEN


Tiran’daki Amerikan elçiliğinin yakınlarındaki bir caddede şu afişi gördüm: “Ku eshte vota ime ?”[1]. Anlaşılan birileri kaybetmişti ve hayretle karışık bir merak içerisinde soruyordu; “Benim oyum nerede ?”.

İran’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine yakın bir zamanda Arnavutluk’ta da milletvekili seçimleri yapıldı. Birçok partinin dört ana seçim ittifakı ile katıldığı bu seçimlerde iktidara aday olanların sloganları bile aynıydı. Her biri Arnavut halkını Avrupa-Atlantik kurumlarına en iyi kendilerinin entegre edebileceğini ileri sürüyor[2], Avrupa idealinin Arnavut halkının vazgeçilmezi olduğunu söylüyordu[3]. İlginçtir, uzun yıllar Nato karşıtlığı yapan insanlar, bir süredir, Sali Berisha’nın lideri olduğu Partia Demokratike’yi Nato sürecini iyi yönetememek ve Nato’ya girişi geciktirmiş olmakla suçluyorlardı[4]. Onların bir diğer suçlaması da Berisha’nın Müslümanlığına yönelikti ki, Berisha’ya ‘Müslüman Berisha’ diye yükleniyorlardı. Edi Rama’nın liderliğindeki Partia Socialist’in Arnavutluk şartlarında büyük sayılabilecek bir bütçe ile yürüttüğü, Soros destekli kampanyanın başarısı Berisha’nın seçimlerden az evvel hizmete açtığı, Arnavutluk ile Kosova’yı birbirine bağlayan, Arnavutların yüzyıllık rüyası olarak anılan tünelin coşkusuna takılıyordu. Yine de bu seçimin kıran kırana geçtiğini, iktidar partisinin başkentte geriye düştüğünü, PD’nin değiştirilen seçim sistemi sebebiyle temsil kabiliyetlerini yitiren küçük partilerin oylarıyla sonuca ulaştığını söyleyebiliriz. Tüm bunlar Arnavutluk siyaseti ile ilgilenenlerin konuşması gereken hususlar. Küresel sermayenin ekonomik gücü politik güce çevirmesi ise madalyonun diğer yüzü.

Komünist Blok’un çözülmeye başladığı 1989’dan sonra Balkanlar hızlı bir değişim sürecine girdi. Romanya’daki kanlı iktidar değişimi Arnavutluk için bir uyarıydı ve Arnavutluk komünistleri bu işareti almakta gecikmediler. Ülke kısa bir süre sonra çok partili hayata adım attı. Bu, çok uzun yıllardır halk hareketlerinin görülmediği Arnavutluk’ta kitlesel protesto gösterilerinin de gündeme gelmesi demekti. İlk nasip sosyalistlerin oldu ve seçimi kazanan Sosyalist Parti seçimleri yenilemek zorunda kaldı. İşte artık Berisha iktidardaydı; 1992… 1997’de ise Berisha iç savaşa dönmek üzere olan gösteri ve çatışmalar arasında terk ediyordu iktidarı. Sosyalistlerin hâkim olduğu sekiz yılın sonunda Berisha yine döndü ama bu sefer terbiye edilmiş olarak. Tüm bunların ardında ise Amerika’nın resmi ve gayrı resmi operasyonları ile Soros’un parmak izleri görülüyordu[5].

Son yirmi yıl göstermiştir ki, eğitim, finans ve medya araçlarını ellerinde tutanlar halkı sevk etmede çok zaman iktidarlardan daha fazla başarıya ulaşabilmektedirler. Batı Dünyasının İslam Dünyasına ve dünyanın kalan kısmına yönelik saldırısının temel araçlarından birisi ülkeleri her açıdan işgal eden bu tür organizasyonlar olmuştur. Soros’un “Open Society Foundation”u bunların en meşhurudur diyebiliriz. Arnavutluk’u da bir ahtapot gibi saran Soros organizasyonu ülkenin siyasetine yön vermede ve Arnavutluk’u Batı ekseninde tutmada en etkili kuruluşlardan birisidir.[6]

Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatının ve Rockfeller Vakfının desteği ile kamuoyunu yönlendirmeye çalışan MJAFT ise Arnavutluk’taki bir başka Batı destekli organizasyon olarak dikkat çekmektedir.[7] Bir diğerini ise USAID olarak gösterebiliriz.[8] Gerek Soros’un gerekse MJAFT’ın kamuoyunu yönlendirmek için kullandıkları araçlar ise varlığını bir sermaye grubuna dayandırmadan sürdüremeyecek olan medya organlarıdır. Bunların önemli bir kısmı bahsi geçen kaynaklardan beslenmektedir. Görevleri Batı’nın menfaatlerini Arnavut halkının menfaatleri olarak kabul ettirmekten ibarettir. Bu amaçla her gün onlarca program yayımlanır ve bunlarda eşcinsellerin haklarından Müslümanların bağnazlığına kadar birçok konu tartışılır ve Batı’nın perspektifi zihinlere nakşedilir. Anahtar kelimeler hep aynıdır: Özgürlük, adalet, eşitlik, kalkınma, insan hakları, Avrupa, medeniyet…[9]

2000’li yılların başlarında Türkiye’de gerçekleştirilmeye başlanan bir kısım tarım reformlarını takip ederken, bunların benzerlerinin aynı anda Yeni Zelanda’da da gerçekleştirildiğini, benzer tepkilerin orada da olduğunu Yeni Zelanda’da yaşayan tanıdıklarımdan öğrenmiştim. O dönemde bunların ancak çok küçük bir kısmı Türkiye’ye yansımıştı. Biz ancak kendi derdimizi biliyorduk. Küresel düzeyde hareket eden birileriyse aynı anda benzer operasyonları yönetiyordu. Tiran caddelerinde dolaşırken birbirinden ayrı gibi duran İran ve Arnavutluk seçimlerini yan yana koyma ihtiyacı hissettim. Zira her ikisinde de kaybeden taraf aynı yolu izlemiş, benzer açıklamaları yapmış ve hatta Tiran’dakiler Berisha’yı “hırsız Ahmedinejat”a benzetmişlerdi. Halkı meydana toplarken kullandıkları sloganlar da, bu meydanda yaptıkları konuşmalar da aynıydı. Edi Rama’nın sözlerinde seçim mağlubu İranlı bir lideri bulmamak imkânsızdı.[10]

Arnavutluk siyasetinin Soros sermayesine müptela olduğunu biliyorum. İranlı seçim mağlupları ise Soros sermayesinin kullanıldığına dair iddiayı kesin bir dil ile reddettiler.[11] Keşke, diyorum; “Benim oyum nerede ?” sloganında buluşmasalardı da Soros’un sırıtan suratı silinip gitseydi zihnimden.
[1] http://www.noa.al/index.php/politike/87-politike/8800-permbledhje-ku-eshte-vota-ime-si-kryeqyteti-u-mbush-me-te-majtet-e-rretheve
[2] http://www.pd.al/arritjet/integrimi-euro-atlantik/
[3] http://www.muslumanarnavutluk.com/default.asp?pg=news&i=7571&lng=1
[4] http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/tr/newsbriefs/setimes/newsbriefs/2008/04/01/nb-08
[5] http://www.muslumanarnavutluk.com/default.asp?id=27120&lng=1
[6] http://www.soros.al/en/index.htm
[7] http://www.mjaft.org/en/index1.php
[8] http://albania.usaid.gov/
[9] Since its establishment, through its popular leftist programs, Top channel has proven to be a window of propaganda for Albanian citizens on addressing the mayor's reputation, social and economic problems. In the past years it has also sought partnership with international development agencies such as UNDP, UNICEF, IOM, OSCE, USAID, Albanian and French Red Cross, and many others, and sustains partnership with international private companies such as Vodafone. In addition, Top Channel has seen growing partnership with international news agencies such as Reuters in exchanging news coverage. http://en.wikipedia.org/wiki/Top_Channel
[10] http://www.top-channel.tv/video.php?id=9116
[11] http://www.yakindoguhaber.com/haber_detay.php?haber_id=7067
http://www.yakindoguhaber.com/haber_detay.php?haber_id=7070

3 yorum:

AmaTT dedi ki...

Küresel politikalarda izlenen ortak yöntemi gündeme getirmen gayet yerinde olmakla birlikte daha derli toplu olabilirdi kanaatindeyim.

dikkat et takip ediliyorsun :d .

Adsız dedi ki...

Takip ediliyorsun arkanı kolla

Adsız dedi ki...

Bu arada adsız benim