Özgürlüğün Bedeli/ Bitmemiş Savaş Günlükleri… Özgür Açe Hareketi
lideri merhum Tunku Hasan di Tiro’nun kaleme aldığı, hareketin ve kendisinin mücadelesini
anlatan hatırat. Endonezya’ya bağlı Açe Sumatra adasında bir İslam devleti
vücuda getirmek amacıyla yola koyulan hareketin serüvenini anlatan bu kitap
kıyam ruhunun köklerini göstermesi bakımından da ilgi çekici noktalara temas
ediyor.
Di Tiro, hareketin mücadelesinin İslami
esaslara tabi olduğunu ısrarla vurgularken, mensuplarının tamamının
Müslümanlardan oluştuğunu, her birisinin günde beş vakit namazı cemaatle kılmaya
özen gösterdiğini, sosyal, kültürel ve siyasal açıdan rüştünü ispatlamış bir
hareket olabilmek için eğitim faaliyetlerinin nasıl sürdürüldüğünü izah ediyor
ve sözü bir noktada Aşura merasimine getiriyor.
Muharrem ayının 10.günü Açe Sumatra
ormanlarının derinliklerindeki kamplarında toplanan savaşçıların Kerbela’da
kıyam eden İmam Huseyn’i anışlarını tasvir ederken, onun kıyamının anlamını
derinlemesine irdelemek ve kavramak gerektiğini söyleyen Di Tiro, İmam
Huseyn’in etkisinin sadece İslam Dünyası’nın merkezi bölgelerinde değil,
binlerce kilometre uzağındaki noktalarına varıncaya kadar hissedildiğini ortaya
koyuyor.
İmam Huseyn, Allah resulünün (as) “Rabbim,
kavmim bu Kuran’ı terk edilmiş bıraktı.”, hitabını dile getireceği kıyamet
gününden evvel Arap kavmine sunulmuş bir fırsattı. İmam Huseyn’in kıyamı Allah’ın
gasp edilen dinini kurtarmak ve böylelikle halkı salaha ulaştırmak için zamanda
ve mekânda ileriye doğru atılmış bir adımdı. İmam Huseyn’in kanının döküldüğü Kerbela
en uzak bölgelerin ücralarını dahi içine alan bir mekâna dönüşürken, şahadete
ulaşılan o an tüm çağlara ulaşan bir patlama noktası oldu. Bugün İslam İnkılâbı
ile tarihteki yerini belirlemede yeni bir tercih yapan İran, genişleyerek tüm
zamanı ve mekânı kuşatan bu şahadetin anlamının mücessem hale geldiği bir mekân
ve 1979 da sanki İmam Huseyn’in ricat anı olmuştur.
Tarihin o kırılma anında Allah
resulünün ciğerparelerine sahip çıkmayan Arapların bıraktığı boşluğu Allah’ın
dini adına 1400 yıl sonra dolduran İranlılar küresel hale gelen Yezid
iktidarına karşı verdikleri mücadelede tıpkı İmam Huseyn gibi yalnız bırakılmak
isteniyor. Yezid’in dağıttığı ulufelere tamah edenlere benzer şekilde bugünün
Müslüman ülkeleri Amerika’nın ve küresel sermayenin dağıttığı sus paylarına
rıza gösteriyor. İmam Huseyn’i Kerbela’ya götüren şartlar bugün küresel ölçekte
cereyan ederken, bu zamanın –siyasal anlamda- Huseyn’i sayabileceğimiz İran’ı gündelik
menfaatler uğruna dünya çölünde yalnız bırakanları Tunku Hasan di Tiro binlerce
kilometre uzaklıktaki bir ormanın içinden uyarıyor:
“Huseyn’in kıyamından sonra yeryüzünde
hiç kimsenin zulme rıza göstermek için bir mazereti kalmamıştır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder